9 Ocak 2010 Cumartesi

"Gerçekten yazmak istiyorsanız, bütün sevdiklerinizi öldürmeniz gerekir."

Ya böyle de büyük laflar edilmez ki kardeşim.. Etkilenip gece gündüz düşüneni var (evet, manyak onlar), oha ne biçim laf etmiş, ben hiç böyle laflar edemiycem mi lan diye üzüleni var (bu da ayrı tür bir manyak)..

Şimdi böyle geyik bir giriş yaptım ama, söz hakikaten çok ama çok gerçek. Yani, tabii ki tutup da bütün sevdiklerimizi öldürüp çok başarılı yazarlar olmaya bir teşvik değil. Söz konusu olan şey, acı.. Ve gerçekten de düşündüğünüz zaman, yani yazı yazmakla ilgili olanlar bunu daha iyi anlayacaktır ki, genelde yazma konusunda en verimli olunan zamanlar, acıyla en çok haşır neşir olunan zamanlardır. Tabii "yazma"dan kasıt, böyle şu an benim yaptığım gibi tutup da bir konu hakkında karşındakiyle sohbet eder gibi, edebi değeri sıfıra yakın şeyler çıkartmak değil. Ciddi anlamda, en derin, en dolu, en duygu-yoğun yazılar, acıya en yakın olduğunuz zamanlarda çıkar. Bu şarkı sözü yazarları için de böyledir kanımca.

"Gerçekten" diyor adam, gerçek'ten.. Öteki türlüsü, yani yaşamadan yazmak, cidden hayal'den..

(Bu arada, sözün sahibini bilmeyip merak edenler için geliyor: John Fowles.)


Hiç yorum yok: